Cinsel saldırı davasında beraat kararı: ‘Dayanacak gücüm kalmadı’
İZMİR – Şarkıcı Kurtuluş Kuş hakkında, 19 yaşındaki B.B.’ye “nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu” iddiasıyla 2022 yılında dava açıldı. Aydın 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık bir buçuk yıl süren yargılama sonucu 2 Ekim 2023 günü görülen dördüncü ve son duruşmada mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, cinsel saldırıya dair sabit adli tıp raporu, tanık beyanları ve duruşma savcısının en az 12 yıl hapis cezası istemine rağmen beraat kararı verdi.
BAKANLIK İSTİNAFA TAŞIDI
Mahkemenin beraat kararı tepkiye neden oldu. B.B.’nin avukatları, olayın intikal şekli ve zamanı, B.B.’nin tanık anlatımlarıyla da doğrulanan beyanları, mağdureye ilişkin alınan doktor raporlarına dikkat çekerek, beraat kararının bozulmasını ve sanığın cezalandırılmasını istedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile duruşma savcısı da beraat kararını “usul ve yasaya aykırı hususlar içerdiği” gerekçesiyle istinafa taşıdı.
KARARDA SİYASİ BAĞLANTI İDDİASI GÜNDEMDE
İtirazların önümüzdeki günlerde sonuçlanması beklenirken, beraat kararı ile ilgili ortaya atılan farklı bir iddia da gündemdeki yerini koruyor. B.B., aralık ayında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın İl Başkanı’nın avukat olan kızının dosyaya dahil olduğunu ve bu nedenle beraat kararı verildiğini geçtiğimiz dile getirdi. Ancak söz konusu iddialarla ilgili kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı.
‘MHP BENİ BERAAT ETTİRDİ’
Adalet arayışını sürdüren B.B. ise yargılama sürecini anlatarak, iddiaları yineledi.
B.B., şunları söyledi: “Dosyada adli tıp raporum, psikiyatrik raporum, şahitlerim hepsi mevcut. Delillerim çok fazla. Kurtuluş Kuş’a mahkeme heyeti yurtdışına çıkış yasağı koymuştu. Sanık avukatı 4 kez itiraz etti ve reddedildi. Daha sonrasında Aydın MHP İl Başkanı’nın kızı dosyaya vekalet sundu ve önce sanığın yurtdışına çıkış yasağı kalktı. Her yerde ‘MHP bizim arkamızda, ben korkmuyorum’ diye konuşuyordu. 14 Haziran 2023 tarihindeki duruşmamızda savcı, Kurtuluş Kuş hakkında alt sınırı 12 sene olan suçlamada, üst sınırdan ceza isteyerek mütalaa verdi. Sanık avukatı savunma için süre istediğinden dolayı dava 2 Ekim 2023 gününe ertelendi. Karar duruşması günü mahkemeye gelmeden önce sanık sosyal medya hesabından ‘Bugün güneş benim için doğacak’ şeklinde paylaşım yaptı. Daha sonra duruşma salonuna girdiğimizde sanık avukatı mahkeme heyetine dönüp ‘Heyette 1 üye değişmiş, karar değişmez değil mi?’ diye sordu. Mahkeme başkanı da, ‘Hayır değişmez, devam et’ diyerek yanıt verdi. Sonra duruşmada sanığa beraat kararı verildi. Çıktığımızda sanık bağırarak ‘MHP beni beraat ettirdi’ dedi.”
‘ADLİ TIP RAPORUM VAR VE AMELİYAT GEÇİRDİM’
Karara itiraz ettiklerini belirten B.B., “Karara ben de avukatım da itiraz ettik ve üst mahkemeye başvurduk. Duruşmamızın görüldüğü heyetteki mütalaa verip ceza isteyen savcı da karara itiraz etti. İtirazda ise verilen kararın hukuka ve usule aykırı olduğu, üst mahkemeye taşınması gerektiği yer aldı. Adli tıp raporum var ve ameliyat geçirdim. Bu raporu kaybetmeye çalışıyorlar. Verilen karar tamamen hukuka aykırı. Bu zamana kadar basında deşifre olmadım çünkü 22 yaşındayım ve geleceğim söz konusuydu. Adalete güvenemeyeceksem kime güveneceğim? Bu süreçlerde çok yıprandım, 1,5 senedir tedavi görüyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı” dedi.
DURUŞMA SAVCISI DA KARARA İTİRAZ ETTİ
Duruşma savcısı, temyiz başvurusunda, tanık beyanları ve adli tıp raporuna dikkat çekti. İtirazda, “Olayın meydana geliş şekli, katılanın aşamalardaki değişmeyen ve tutarlı beyanları, katılanın cinsel organında tariflenen yaralanmanın niteliğine ilişkin adli rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın katılana yönelik üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği, sanığın eylemine uyan TCK 102/2, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde mahkemesince yazılı gerekçelerle sanığın beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise itirazında şu ifadelere yer verdi: “Mağdurun olay tarihinden 4 gün sonra şikayetçi olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilmişse de 4 günlük sürenin makul süreyi aşmadığı kanaatindeyiz. Kaldı ki mağdurun somut olayın etkisini atlatmakta güçlük çektiği ifade edilmiştir, yalnızca bu husus dahi süreyi makul bir süre haline getirmektedir. Ayrıca somut olayın özelliğine göre 4 günlük sürenden daha çok uzun sürelerde, aylar ve hatta yıllar sonra mağdurların şikayette bulunması makul bir süre olarak karşılanabilecektir. İşbu süreler içerisinde ise saldırı neticesinde oluşan yaralanmaların iyileşmiş olacağı muhtemeldir. Mağdurun sunmuş olduğu kıyafetlerdeki zorlamalar ise birlikteliğin rızadışı gerçekleştiğinin somut delili olduğu kanaatindeyiz. Dosya kapsamında mağdurun beyanları, mağdurun sanığa iftira atmasını gerektirecek dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmamış olması durumları birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemenin vermiş olduğu beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu düşünüyoruz.”